Yerin 45 Metre Altından GeldiDoğal yöntemlerle üretilen 'Divle' peyniri Fransız 'rokfor'una rakip oldu.
Karaman'ın Ayrancı ilçesine bağlı Üçharman köyünde doğal yöntemlerle üretilen ve yerin 45 metre altındaki mağarada b
ekletilerek muhafaza edilen ''Divle Obruk Peyniri'' kendine has tadı ve aromasıyla Fransızların ünlü rokfor peynirine rakip oldu.
Ayrancı Belediye Başkanı Yüksel Büyükkarcı, yaptığı açıklamada, organik olmasının Divle peynirinin en büyük özelliği olduğunu söyledi.
Divle peynirinin dağlarda doğal olarak otlatılan keçi ve koyunların sütünden yapıldığını belirten Büyükkarcı, şunları kaydetti:
''Deriye basılan peynirler mayıs ve haziran aylarında Divle obruğuna konulur. Ekim ayı sonunda obruktan çıkarılır. Bu 6 aylık süreçte koyun ve kuzu derilerinin içinde obruğa konulan peynirin dışında ilk aylarda beyaz bir küf oluşur. Sonrasında bakterilerin özelliğiyle kırmızı bir renk alır. Mağara 256 metre uzunluğunda 36 metre derinliğinde. Mağaranın bir özelliği de içinin sıcaklığının yaz kış 4 derece olması.''
Dünyanın en kaliteli 5 peyniri arasında gösterilen Divle Obruk Peyniri'nin tadı ve görüntüsüyle Fransızların rokfor peynirinden daha kaliteli olduğunu anlatan Büyükkarcı, ''Bunun tek sıkıntısı tek tip üretim olmaması. Eğer tek tip üretim olsa ben iddia ediyorum ki hem ticari anlamda hemde görsel olarak çok aranan bir peynir olacaktır. Bu kızıl rengi başka hiç bir tulumda göremezsiniz. Fransızlar, Hollandalılar buradan bakteri götürdüler. Bir türlü aynı bakteriyi üretemediler'' diye konuştu.
Fransa ve Hollanda'dan Almaya Geliyorlar
Üçharman Köyü Muhtarı Cemal Kütahya ise eski adı Divle olan köylerinin ''Divle Obruk Peyniri'' ile özdeşleştiğini söyledi.
Dünyada ve Türkiye'de peynir işiyle uğraşan herkesin mutlaka ''Divle Obruk Peyniri''nin adını duyduğunu ifade eden Kütahya, ''Peynirimiz o kadar meşhur ki, Fransa'dan, Hollanda'dan sırf peynir satın almak, peynirimizi yerinde görmek için gelenler var. Gelip araştırıp gidiyorlar. Kendi kendine bir marka oluşmuş durumda. Fakat bunu değerlendiremiyoruz'' dedi.
Divle peynirini diğer peynirlerden farklı kılan bir çok özelliği olduğuna dikkati çeken Kütahya, şöyle devam etti:
''Bizim bölgemiz dağlık alanda. Köy halkı küçükbaş hayvancılıkla uğraşır. Meralarımız geniş ve verimlidir. Yüzlerce endemik bitki çeşidi olduğu biliniyor. Peynir yapımına nisan, mayıs ayı başlarında başlanır. Merada yayılan koyunların sütü, mayalandırıldıktan sonra bir süre kazanda bekletilir. Daha sonra peynir keselerinde keselenir. Keselere alınan peynir, taşın altında suyu tamamen aksın diye 2 gün bekletilir. Sonra bu peynir ovalanır ve iyice temizlenen keçi, kuzu, oğlak derilerine basılır. Daha sonra sonbahara kadar bozulmadan kalması ve belli bir kıvama gelmesi için obruğa bırakılır.''
Obrukta Kızıl Renge Dönüşüyor
Obruğun 45 metre derinliğinde bir mağara olduğunu vurgulayan Kütahya, ''Her yerde tulum peyniri soğuk hava depolarında saklanır. Bizim soğuk havamız mağaradır. Divle peynirine doyumsuz tadını veren de bu obruktur. Buraya konulan peynir derisinin yüzü 1 ay sonra gök bir renk alır. Sonra derinin üzerini beyaz bir küf kaplar. Sonrasında ise kızılımsı bir renge dönüşür. Bu, deriye obruğun verdiği bir değişimdir. Tulum açıldığında ise içi bembeyazdır. Siyah bir tulum bile koysanız 3 ay sonra kızıl renge bürünür'' diye konuştu.
AA
Ayrancı Belediye Başkanı Yüksel Büyükkarcı, yaptığı açıklamada, organik olmasının Divle peynirinin en büyük özelliği olduğunu söyledi.
Divle peynirinin dağlarda doğal olarak otlatılan keçi ve koyunların sütünden yapıldığını belirten Büyükkarcı, şunları kaydetti:
''Deriye basılan peynirler mayıs ve haziran aylarında Divle obruğuna konulur. Ekim ayı sonunda obruktan çıkarılır. Bu 6 aylık süreçte koyun ve kuzu derilerinin içinde obruğa konulan peynirin dışında ilk aylarda beyaz bir küf oluşur. Sonrasında bakterilerin özelliğiyle kırmızı bir renk alır. Mağara 256 metre uzunluğunda 36 metre derinliğinde. Mağaranın bir özelliği de içinin sıcaklığının yaz kış 4 derece olması.''
Dünyanın en kaliteli 5 peyniri arasında gösterilen Divle Obruk Peyniri'nin tadı ve görüntüsüyle Fransızların rokfor peynirinden daha kaliteli olduğunu anlatan Büyükkarcı, ''Bunun tek sıkıntısı tek tip üretim olmaması. Eğer tek tip üretim olsa ben iddia ediyorum ki hem ticari anlamda hemde görsel olarak çok aranan bir peynir olacaktır. Bu kızıl rengi başka hiç bir tulumda göremezsiniz. Fransızlar, Hollandalılar buradan bakteri götürdüler. Bir türlü aynı bakteriyi üretemediler'' diye konuştu.
Fransa ve Hollanda'dan Almaya Geliyorlar
Üçharman Köyü Muhtarı Cemal Kütahya ise eski adı Divle olan köylerinin ''Divle Obruk Peyniri'' ile özdeşleştiğini söyledi.
Dünyada ve Türkiye'de peynir işiyle uğraşan herkesin mutlaka ''Divle Obruk Peyniri''nin adını duyduğunu ifade eden Kütahya, ''Peynirimiz o kadar meşhur ki, Fransa'dan, Hollanda'dan sırf peynir satın almak, peynirimizi yerinde görmek için gelenler var. Gelip araştırıp gidiyorlar. Kendi kendine bir marka oluşmuş durumda. Fakat bunu değerlendiremiyoruz'' dedi.
Divle peynirini diğer peynirlerden farklı kılan bir çok özelliği olduğuna dikkati çeken Kütahya, şöyle devam etti:
''Bizim bölgemiz dağlık alanda. Köy halkı küçükbaş hayvancılıkla uğraşır. Meralarımız geniş ve verimlidir. Yüzlerce endemik bitki çeşidi olduğu biliniyor. Peynir yapımına nisan, mayıs ayı başlarında başlanır. Merada yayılan koyunların sütü, mayalandırıldıktan sonra bir süre kazanda bekletilir. Daha sonra peynir keselerinde keselenir. Keselere alınan peynir, taşın altında suyu tamamen aksın diye 2 gün bekletilir. Sonra bu peynir ovalanır ve iyice temizlenen keçi, kuzu, oğlak derilerine basılır. Daha sonra sonbahara kadar bozulmadan kalması ve belli bir kıvama gelmesi için obruğa bırakılır.''
Obrukta Kızıl Renge Dönüşüyor
Obruğun 45 metre derinliğinde bir mağara olduğunu vurgulayan Kütahya, ''Her yerde tulum peyniri soğuk hava depolarında saklanır. Bizim soğuk havamız mağaradır. Divle peynirine doyumsuz tadını veren de bu obruktur. Buraya konulan peynir derisinin yüzü 1 ay sonra gök bir renk alır. Sonra derinin üzerini beyaz bir küf kaplar. Sonrasında ise kızılımsı bir renge dönüşür. Bu, deriye obruğun verdiği bir değişimdir. Tulum açıldığında ise içi bembeyazdır. Siyah bir tulum bile koysanız 3 ay sonra kızıl renge bürünür'' diye konuştu.
AA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder