Buradan dahi çıkartılabilinecek kıstaslar vardır.
ZEYTİNYAĞLI YİYEMEM AMAN
Bursa yöresine ait bu türkü 2 Kasım 1954 tarihinde İhsan Kaplayan' dan kaynak gösterilerek
Muzaffer Sarısözen tarafından derlenmiştir (THM Repertuar numarası 1133).
Marshall Planı 2. Dünya Savaşı sonrasında 1947 yılında önerilen ve 1948-1951 yılları arasında yürürlüğe konan
ABD kaynaklı bir ekonomik yardım paketidir. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 16 ülke, bu plan uyarınca
ABD'den ekonomik kalkınma yardımı almıştır (wikipedia).
ABD geçmişten beri dünyanın en büyük mısır üretici ülkesidir.
ABD birikmiş olan mısır dağlarını eritmenin bir yolu olarak mısırözü yağı ihracaatını keşfetmiştir.
Marshal yardımının koşullarından biri Türkiye'nin ABD’den mısırözü yağı almasıdır
(Yeni Sömürgecilik Açısından Gıda Emperyalizmi, Osman Nuri Koçtürk, Toplum Yayınları, 1966).
Buna koşut olarak Türkiye’de ilk margarin fabrikası kurulur.
Yine aynı dönemde yüz binlerce zeytin ağacı sökülerek bir katliam yapılır.
Kalan zeytin ağaçlarından elde edilen zeytinyağının büyük bölümü ABD tarafından
Dolar karşılığı alınır ve mısırözü yağı TL karşılığı satılır.
Türk insanı zeytinyağından soğutulur ve mısırözü yağı ile margarine alıştırılır.
Bu amaçla zeytinyağı ısınırsa kanser yapar gibi yalanlar uydurmaktan da geri kalınmaz.
Hâlbuki zeytinyağı halk ağzındaki deyişiyle dumanlaşma derecesi en yüksek
(en zor yanan) sıvı yağlardan biridir.
Bununla da kalınmaz, kötülemek için tıpkı bugün yapılan halkla ilişkiler endüstrisi çalışmaları gibi
“Zeytinyağlı yiyemem aman, basmadan fistan giyemem aman...”
diye türkü sipariş edilir ve ülkenin en popüler türküsü yapılır.
Katı yağ/margarine mahkûm edilen halk, 20-30 yıl içinde bir kaşık yağa bile muhtaç hâle getirilir.
Basma giyen kadınlar da plastik giysilerle tanıştırılır…
Muzaffer Sarısözen tarafından derlenmiştir (THM Repertuar numarası 1133).
Marshall Planı 2. Dünya Savaşı sonrasında 1947 yılında önerilen ve 1948-1951 yılları arasında yürürlüğe konan
ABD kaynaklı bir ekonomik yardım paketidir. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 16 ülke, bu plan uyarınca
ABD'den ekonomik kalkınma yardımı almıştır (wikipedia).
ABD geçmişten beri dünyanın en büyük mısır üretici ülkesidir.
ABD birikmiş olan mısır dağlarını eritmenin bir yolu olarak mısırözü yağı ihracaatını keşfetmiştir.
Marshal yardımının koşullarından biri Türkiye'nin ABD’den mısırözü yağı almasıdır
(Yeni Sömürgecilik Açısından Gıda Emperyalizmi, Osman Nuri Koçtürk, Toplum Yayınları, 1966).
Buna koşut olarak Türkiye’de ilk margarin fabrikası kurulur.
Yine aynı dönemde yüz binlerce zeytin ağacı sökülerek bir katliam yapılır.
Kalan zeytin ağaçlarından elde edilen zeytinyağının büyük bölümü ABD tarafından
Dolar karşılığı alınır ve mısırözü yağı TL karşılığı satılır.
Türk insanı zeytinyağından soğutulur ve mısırözü yağı ile margarine alıştırılır.
Bu amaçla zeytinyağı ısınırsa kanser yapar gibi yalanlar uydurmaktan da geri kalınmaz.
Hâlbuki zeytinyağı halk ağzındaki deyişiyle dumanlaşma derecesi en yüksek
(en zor yanan) sıvı yağlardan biridir.
Bununla da kalınmaz, kötülemek için tıpkı bugün yapılan halkla ilişkiler endüstrisi çalışmaları gibi
“Zeytinyağlı yiyemem aman, basmadan fistan giyemem aman...”
diye türkü sipariş edilir ve ülkenin en popüler türküsü yapılır.
Katı yağ/margarine mahkûm edilen halk, 20-30 yıl içinde bir kaşık yağa bile muhtaç hâle getirilir.
Basma giyen kadınlar da plastik giysilerle tanıştırılır…