11 Mayıs 2015 Pazartesi

Tuvaletinizden Daha Kirli 10 Eşya !

Tuvaletinizden Daha Kirli 10 Eşya !
Evinizde en çok bakterinin yaşadığı alanı sorsak muhtemelen aklınıza ilk gelen yer klozet olur. Ama aslında bu meşhur çamaşır suyu reklamlarından kafamıza işlenmeye çalışılan yersiz bir algıdan başka bir şey değildir.
Evimizdeki en kirli yerin klozetin kapağı ve içi olduğunu düşünürüz. Çocuklarımızın tuvalete girip çıktığında ellerini mutlaka yıkaması gerektiğini söyleriz.
Klozet kapakları üzerinde bakterilerin beslenebileceği gıdalar olmadığı için bakteri üremesine pek olanak vermezler. Bir de bizim kirli diye düşünüp sürekli temizlediğimizi düşünürsek, klozetler ev içindeki diğer kirli yerlere göre pek masum kalırlar.
Kirlilik, yüzeylerde bulunan mikroorganizma yani, bakteri, mikrop, küf , mite ,virüs gibi canlıların miktarı ile ölçülür. Klozetiniz evinizdeki en kirli yer değil , sürdüğünüz klorlu çamaşır suyu, emin olabilirsiniz ki size ve ailenize daha çok zarar veriyor. Kanserojen bileşikler içeriyor.
İşte Klozetten Daha Kirli 10 Eşya:
1. Buz
Restorantlarda kullanılan hazır buzların %70'i tuvaletinizdeki sudan daha fazla bakteri içeriyor.
2. Buzdolabınız
Klozetinizden daha fazla E.coli bakterisi içerir. Küfler de bolca bulunur.
3. Bilgisayar Klavyesi
Klozet kapağınızdan 300 kat daha fazla bakteri içermektedir.
4. Cep Telefonunuz
Klozet kapağından 10 kat daha kirlidir.
5. Halılar
Klozetten 4.000 kat daha fazla bakteri, küf, mite içerir.
6.TV Kumandası
Evinizdeki en kirli eşyadır. Üzerinde milyarlarca bakteri yaşar.
7.Yatağınız
10 yıl kullanılan bir yatak trilyonlarca ölü hücre ve mite'lar ile dolar.
8.Para
Paraların üzerinde ortalama 200.000 adet bakteri yaşar.
9.Çantanız
Çantanız, içine koyduğunu telefon, cüzdan vs. gibi bir çok malzemeden geçen bakterileri içerir. Yiyecek de muhafa ediyorsanız bakteriler iyice çoğalır.
10. Çalışma Masanız
Eğer düzenli olarak silinmiyorsa, gelen giden evrak, yediğiniz içtiklerinizden bakteriler dolar.
Bu bakteriler ile gün boyu beraber yaşarız, bir çoğuna bağışıklığımız vardır. Bu sebeple tuvaletlerde nasıl hijyen sağlayacağız diye kimyasal ürünler ve çamaşır suları kullanmamıza gerek yok.
Doğal bir temizleyici ile de temizleyebilirsiniz. Siz temizledikten kısa bir süre sonra havadan geçen bakteriler yine klozetinizdeki eski yerini alacaklar..

Şifa Kaynağı Altın Süt

Şifa Kaynağı Altın Süt
Altın sütün saymakla bitmeyen çok farklı şifaları var ve yapması çok kolay ayrıca tadı da harika !
Şifa olduğu hastalıklar :
- İltihap önleyici olduğundan eklem hastalıkları, romatizma, öksürük
- Çok iyi bir antioksidan ve hücre yenileyici olduğundan kanser
- Bağışıklık sistemini güçlendirici - Ağrı kesici, rahatlatıcı
- Hazım kolaylaştırıcı etkisi ile mide hastalıklarına
- Kolesterol ve trigliserid düşürücü
- Karaciğer temizleyicisi
- Yüksek tansiyona karşı
- Metabolizma hızlandırarak, kilo vermeye yardımcı
- Hafıza ve beyin fonksiyonlarını düzeltmek, güçlendirmek için
- Cilt hastalıklarını iyileştirici .
Altın sütün ana maddesi, Zerdeçal.
Zerdeçal yüzyıllar boyu Hindistan'daki şifacıların kullandığı en önemli baharatlardan biri. Kaynaklar zerdeçal'n 600 farklı faydası olduğundan bahsediyor. Faydalı olmasının sebebi içeriğinde yüksek oranda bulunan polifenoller.
Bu polifenollerin faydasını arttırmak için karabiber eklemek gerekiyor. Karabiber polifenollerin emilimini %2000'e kadar arttırıyor !
Altın sütün sabah kalktığınızda ve gece yatmadan bir bardak içmeniz öneriliyor. Özellikle güçlü , kuvvetli bir kış geçirmek isteyenler için gerçekten çok faydalı. Prof.Dr.Erkan Topuz'da sitesinde Zerdeçal'ın faydalarından detaylı bahsetmiş.
Hazırlanması:
Öncelikle bir Zerdeçal macunu yapıyoruz ve bu macunu 2-3 hafta bir kavanoz içerisinde dolapta saklayabilirsiniz.
Zerdeçal Macunu: - 1/4 fincan toz zerdeçal - 1/2 çay kaşığı taze öğütülmüş kara biber - 1/2 fincan su Bir kapta bu üç malzemeyi karıştırarak kaynayana kadar pişriyoruz. İşte Zerdeçal Macununuz hazır !
Bir kavanoza koyuyoruz, ve dolapta saklayabiliriz.
Altın Süt: - 1 bardak kaynamış açık süt / pastörize şişe süt veya badem sütü - 1/4 tatlı kaşığı zerdeçal macunu - Bal - İsteğe bağlı bir çay kaşığı hindistan cevizi yağı Ilıttığınız bir bardak süte zerdeçal macununu koyarak karıştırın, isterseniz hindistan cevizi yağı da koyabilirsiniz. İçilecek sıcaklığa geldiğinde tadına ve beğeninize göre bal da ekleyebilirsiniz. 2 yaş ve üzeri çocuklarınıza da verebilirsiniz. Benim önerim öncelikle bir iki yudum vermek ve alerjik bir reaksiyon olup olmadığını kontrol etmenizdir, tedbirli olmakta fayda var.
Burada hazırlaması ile ilgili bir video'da bulabilirsiniz:

27 Nisan 2015 Pazartesi

EKLEM AĞRILARINI DOĞAL TEDAVİ İKSİRİ

YÜZLERCE YILDIR RUSLAR TARAFINDAN KULLANILAN ,
EKLEM AĞRILARINI DOĞAL TEDAVİ İKSİRİ
Romatizma , Kireçlenme , Eklem ağrıları ( Travma, ağır kaldırma, kırıklar, arthrit, romatizma, ve diğer birçok sağlık problemi sonucu olarak ortaya çıkan )
Malzemeler:
1 yemek kaşığı süzme bal
1 yemek kaşığı öğütülmüş acı hardal tohumu tozu 
1 yemek kaşığı kaya tuzu yada Himalaya tuzu ince öğütülmüş 
1 yemek kaşığı kabartma tozu (Karbonat )
Cam bir kaseye tüm malzemeyi koyun, güzel ve homojen bir karışım elde edinceye kadar iyice karıştırın içine çok az su yada sızma zeytinyağı katarak krem görüntüsü oluşana kadar karıştırmaya devam edin ve bu karışımı bir krem kabı içine aktarınız.
Kullanım şekli :

Ağrıyan bölgenize , el, bilek , dirsek, diz , ayak .....vd .krema şeklindeki bu karışımdan sürün üzerine streç film yada bir yünlü kumaş, tercihen bir eşarp ile sarın. 
Ama, dolaşımı bozmaması için yeterince gevşek bıraktığınızdan emin olunuz , 
1.5 -2 saat kremi üzerinde bırakın. Daha sonra yıkayınız.
Eğer gece uyurken yapabilirseniz daha da etkili olacaktır ancak uygulama yaptığınız alanı fazla sıkmadığınızdan ve dolaşımı bozmadığınızdan emin olunuz . 
Uygulama alanını sabah yıkayabilirsiniz.
Ağrılarınız geçinceye kadar aynı tedaviyi hergün tekrarlayın. 
İlk uygulamadan sonra bile ağrılarınızın azaldığı ve rahatlamaya başladığınızı fark edeceksiniz . 
Bu karışımdaki miktarlar küçük alanlar için örneğin parmaklar , el gibi , bir kaç tedavi için yeterlidir, uyguladıktan sonra kalanını bir kavanoz içinde buzdolabında saklayınız.
Ayrıca bu uygulamanıza destek amaçlı olarak aşağıdaki karışımı da hazırlayıp tüketirseniz eğer çok daha kısa sürede faydasını görmeye başlayacaksınız.
Ağız yolundan doğal destek için karışım formülü : 
2 tatlı kaşığı Zerdaçal
Yarım çay kaşığı taneden yeni çekilmiş Karabiber 
1 Tatlı kaşığı Zencefil
1 yemek kaşığı Yemeklik Hindistan cevizi yağı yada Sızma zeytinyağı içinde iyice karıştırarak her gün yerseniz inanılmaz faydasını göreceksiniz
Not : Bu karışım sizi aynı zamanda Kansere karşıda koruyacaktır ve tedavinize de yardımcı olacaktır . 
Zerdaçallı karışımın yeme şeklinde kullanım süresi hakkında önemli not : 
Bu karışımı 2 ay tüketip, 3 hafta ara verecek şekilde 
yada 
3 ay tüketip 1 ay ara verecek şekilde kullanınız .
Önemli : Bu karışımın içinde Zerdaçal olduğundan , şiddeti Demir eksikliği anemisi, 
Reflu ve şiddetli Karaciğer ve Safra kanalı fonksiyon bozukluğu sorunu olanların bunu tüketmemeleri gereklidir.
Keza ; 
Sabah kahvaltısı esnasında ve Gece yatmadan önce , % 100 Vişne suyundan , 
1 Bardak içmeyi de mutlaka alışkanlık haline getiriniz .
Vişne suyu içerisinde ki yüksek Anthocyaninler sayesinde doğal anti-enflamatuar etki göstererek kas ve eklem dejenarasyonlarını geriye çevirebildiği , keza gut hastalığında ürik asit seviyesini düşürdüğü , kilo vermeye yardımcı olduğu , stres hormonu olan Kortizol seviyesini düşürdüğü , kalp krizlerini önlediği , 
kolesterolü düşürdüğü , kanser hücrelerinde proğramlı ölümü başlattığı , metastazı engellediği , 
Alzheimer ve Parkinson hastalarında yaşam kalitesini artırdığı , sinir hücrelerini koruduğu klinik çalışmalarla gösterilmiştir .
Yatmadan önce içilen 1 bardak % 100 Vişne suyu aynı zamanda ,Melatonin salınımını artırarak iyi ve kaliteli bir şekilde uyumanıza ve hormonal sisteminizin düzenli çalışmasına da yardımcı olacaktır.
% 100 Vişne suyu bulmanız zor olacaksa eğer , marketlerden dondurulmuş Vişne alarak bunlardan 1 bardak dolusu kadarını , Smothie blender ( yani Yüksek hızlı blender -buz kırma fonskiyonlu ) , Arçelik firmasında mevcut ) dan geçirerek suyunu evde kendiniz hazırlayabilirsiniz . Böylece içine şeker yada tatlandırıcı katılmadığından da emin olabilirsiniz.
ROMATOID ARTHRIT problemi olan kişiler için özel bilgilendirme :

1- Besin Intolerasyon testi yaptırmayı unutmayınız .. besin tahammülsüzlüğü olduğu besinleri mutlaka beslenme rejiminizden çıkartmaya özen gösteriniz.
2- İçinde GLUTEN olan BUĞDAY unundan yapılan TÜM unlu mamülleri hayatınızdan çıkarınız . Sadece Mısır ekmeği kullanmaya özen gösteriniz. 
Keza Gluten içeren , arpa, çavdar ve yulaf içeren her türlü ekmek, 
simit, poğaça, kek, pasta, börek, çörek, bisküvi, makarna, pizza, ketçap, salça, hazır çorbalar ve salata sosları, hazır yoğurt, rokfor peyniri, jambon, , aromalı kahve, meyan kökü ve soya sosu çikolatalı süt, mayonez, dondurma, alkollü içeceklerden: bira, cin, viski de beslenme rejiminizde bulunmaması gerekenlerden önemli olanlarıdır.
3- Probiyotik içeren besin maddelerinden tüketimine özen gösteriniz ( Ev yapımı , içinde sirke kullanılmamış Turşular ( Salatalık, Pancar, Lahana gb ) , 
keza orijinal %100 Nar ekşisi ve Boza tüketimine de özen gösteriniz. 
ve Eczacınızla konuşarak Enterik kaplı Probiyotik takviyesi de alarak kullanabilirsiniz. Tiroid ile ilgili problemi olanlar , Lahana turşusu yerine salatalık yada pancar turşusunu tercih edebilirler.
4- Süt ve taze süt ürünlerinden ( taze peynir, krem peynir , süzme peynir vb ) uzak durunuz . 
Süt ürünü tüketmeden yapamam diyenler içinse ; Sadece ev yapımı , %100 keçi sütünden yapılmış keçi lor peyniri , keçi yoğurdu ve eski klasik peynir (en az 6 ay dinlenmiş ) eski kaşar , gravyer peynirinden azar miktarda kullanmaya dikkat ediniz Çünkü ;taze süt ürünleri enflamasyonu artırmaktadır ve süt ürünleri tükettiğiniz sürece Romatizma ağrısı çekmeye devam edeceksiniz, bu sebeple süt ürünlerinden mümkün mertebe uzak durunuz.
5- D vitamini seviyenizi mutlaka ölçtürünüz ( 25(OH) D3 ) , eksikliği durumunda doktorunuzun size önerdiği dozda takviye alınız. Doktorunuza sorarak yanında mutlaka Magnezyum, Mena K2 vitamini ve Boron ( Günde 6-9 mg ' a kadar ) takviyesi de almayı da unutmayınız ... !!! 
Özellikle Boron arthrite bağlı ağrı tedavilerinde çok önemlidir ve başlı başına tedavi etkinliği sağlamaktadır . Bu hususa özellikle dikkat ...!!!
6- Haftada 2- 3 kez , Paça çorbası ve Kemik suyuna pişmiş çorbalardan tüketmeyi unutmayınız ( içeriğinde Bağ doku ( Kollajen ) ve kök hücreler , Arthritin tedavisinde destek sağlayacaktır.
7- Deterjanlardan uzak durunuz ...Organik temizlik malzemeleri kullanmaya dikkat ediniz.
8- Haftada en az 3 gün ANANAS yemeye dikkat ediniz . Günlük ananas tüketim miktarı ortalama 3 parmağınızın kalınlığı kadardır. Daha fazla tüketmeyiniz. 
Ananas bulmanız zor ise , Doktorunuzla konuşarak içeriğinde BROMELAIN ENZIMI olan , gıda takviyesini Eczaneden alıp kullanabilirsiniz. 
Bromelain enzimi aynı zamanda sindirime yardımcı olurken Kanserden korunmanıza da takviye olacaktır .
9- Omega-3 desteği için özellikle Balık, Semiz otu ,Badem, Ceviz, Kuru Fasulye, Yeşil yapraklı sebze tüketimine dikkat edilmelidir . Özellikle Omega-3 yağ asidi seviyesi çok yüksek olan , Organik Keten tohumundan günde 1 yemek kaşığı Keten tohumunu döverek yada Siemens marka küçük Kahve çekme makinesinde çekerek ( bilginizin olması açısından bu kahve öğütme makinesinin fiyatı yaklaşık 90. TL'dir , 10 saniye içinde,1 -2 yemek kaşığı keten tohumunu , çörek tohumu vb. tohumları un haline getirmekte ve sindirime ve kolay yemeye uygun hale getirmektedir, dolayısıyla evinizde bulunmasında fayda var , muadili olan başka bir markayı da alabilirsiniz) un haline gelen Keten tohumunu salatanızın üzerine yada %100 keçi yoğurdunun üzerine serperek tüketebilirsiniz. 
Keten tohumu her seferinde taze olarak hazırlanmalıdır çünkü çok kısa bir süre içinde okside olmaktadır dolayısıyla bir kaç günlük hazırlanması ÖNERİLMEZ !!! Keten tohumu unu , her gün taze olarak hazırlanmalı ve hemen tüketilmelidir . Haftada en az 2-3 kez Omega-3 yağ asidi yönünden zengin bu besin maddelerinden yemeye özen gösteriniz. Yukarıdakileri yapamadığınız durumlarda ise ; takviye olarak Kaliteli Balık yağı kapsüllerinden de kullanabilirsiniz. ( 3 gr kadar ) . 
Ancak kan inceltici, pıhtılaşma önleyici ilaç kullanıyorsanız Balık yağı kullanımı önerilmemektedir. Bu hususa lütfen dikkat . Dolayısıyla mutlaka doktorunuza danışmayı unutmayınız ...
10- Keza BOSWELIA ekstraktı da özellikle Romatoid Arthrit tedavisinde sabah ,ve akşam 1 adet ,dozlarında pek çok bilimsel çalışmada önerilmektedir . 
Doktorunuz onayladığı takdirde destek tedaviniz içine eklenebilir.
11- Yemeklerinizde , yağ olarak sadece Sızma zeytinyağı, Organik Hindistan cevizi yağı yada Keçi terayağı kullanınız, diğer tüm yağlardan ise uzak durunuz.

9 Nisan 2015 Perşembe

Buzla mucize....

Boynunuzun burasına bir buz küpü koyun ve mucizeye şahit olun.

Vücudunuzun kendini tedavisi ve yeniden enerjiyle dolması ve sizi biraz daha genç ve enerji dolu yapmak için bir buz küpü kullanabileceğinizi düşünemezdiniz değil mi? Resimde gösterilen boyunla kafanın birleştiği noktaya koyacağınız bir buz küpü bunu gerçekleştiriyormuş. Bu teknik Çin akupunkturuyla bağlantılı, buz küpünü yerleştirdiğiniz noktanın adı Feng Fu ve anlamı “rüzgar evi”.
Sadece buz küpünü resimde gösterilen Feng Fu noktasında 20 dakika tutun. Doğal olarak başlangıçta biraz donacaksınız ancak otuz kırk saniye sonra sıcaklığı hissetmeye başlayacaksınız.
Bunu her gün yaptığınız takdirde zindelikle dolduğunuzu hissedeceksiniz. Çünkü buz küpü endorfin hormonunun kanınıza salgılanmasını sağlayacak. Bununla beraber bu tekniğin birçok başka yararı olduğu da söyleniyor. Örnek Olarak:
• Uyku düzeni;
• Daha iyi sindirme;
• Sık sık grip olmanın önüne geçmede;
• Daha az eklem, diş ve baş ağrısı;
• Daha iyi nefes alma ve daha iyi kardiovasküler sistem;
• Nörolojik rahatsızlıkların tedavisi ve omurgasal sorunlar
• Cinsel yolla bulaşan ve bağırsak hastalıkları;
• Tiroid bezi sıkıntıları;
• Hipo ve hiper tansiyon ve artrit;
• Astım
• Besinsizlik ve obezlik;
• Selülit;
• Cinsel soğukluk, iktidarsızlık, adet dönemi rahatsızlıkları;
• Uykusuzluk, kronik yorgunluk, depresyon, stres ve psiko-duygusal rahatsızlıkların yönetimi;
Bu metod söylenildiğine göre vücudun dengesini bulmasını sağlıyor, yani teknik olarak bir ilaç değil ancak tazeleme yöntemi. Sadece şizofreni, epilepsi (sara) hastaları, ve hamilelik döneminde tavsiye edilmiyor.
Alıntı

KEMİK ERİMESİNİ DURDURAN BİTKİLER

KEMİK ERİMESİNİ DURDURAN BİTKİLER like ifade simgesi
*Çemen Otu ( Şeker hastalığı kaynaklı kemik erimelerinde kullanılır)
*Tere Tohumu (Hipotiroid kaynaklı kemik erimelerinde kullanılır )
*Sahlep Otu (Çocuklarda görülen kemik erimelerinde kullanılır)
*Keçiboynuzu ( Gebelik döneminde anne karnında ki çocuğun gelişimi için kullanılır)
*Kuşburnu ( B ve C vitamini eksikliğinden kaynaklanan kemik erimeleri için kullanılır)
*Civanperçemi bitkisi ( Kansızlık ve Trombosit düşüklüğünden kaynaklanan kemik erimelerinde kullanılır )
*Isırgan otu ( Folik asit eksiğliği kaynaklı kemik erimelerinde kullanılır )
* Sütü çemen otu ve muz ile karıştırarak içerseniz kemikleriniz güçlenir

8 Nisan 2015 Çarşamba

KANSER HASTALIK DEĞİL

KANSER HASTALIK DEĞİL
KANSER O KADAR YAYGINLAŞTI Kİ ARTIK GENÇ YAŞLI DEMEDEN HERKESİ
YAKALIYOR. BU PAYLAŞIMI LÜTFEN SAYFAMDAKİ HERKES PAYLASSIN. BELKİ BİR YARDIMIMIZ OLUR. SONUÇTA, BİR ZARARI YOK, DENEMEKTE FAYDA VAR…
Bu yazılar çok müthiş, birçok "gizli dünya yönetenlerini" rahatsız ediyor… O kadar ki, örneğin "World Without Cancer", yani "Kansersiz Dünya" isimli kitap, halen (Türkçe dahil) birçok dile çevrilmedi!..
Yani şunu bilin ki, KANSER diye bir hastalık yok!.. Kanser, sadece vitamin B17 eksikliği!...
Başka bir şey değil!..
Kemoterapi, ameliyat veya değişik ağır haplar almanıza gerek yok!..
Düşünün bir zamanlar denizciler, çok sayıda niçin öldüler?
İSKORBÜT denilen hastalığa yakalanıyorlardı...
Çok sayıda insan öldü...
ve bazıları da bundan çok büyük PARA ve gelir elde etti!..
Sonra ne buldular?..
Meğer İskorbüt sadece vitamin C eksikliği imiş!..
Yani hastalık bile değil!...
KANSER de öyle!...
KANSER SANAYİSİ var artık!..
KANSER den milyar milyar milyar kere milyar PARA kazananlar var!...
Bu konu çok uzun. Çok derin!..
KANSER SANAYİSİNIN kökü, ta ikinci dünya savaşına kadar dayanıyor!...
Ne dolaplar dönüyor...
SİZ İNANMAYIN!...
Her gün sadece 15-20 kayısı çekirdeği yemeniz yeterli!..
Kanser olmuşsanız, önce KANSERIN ne olduğunu ANLAMAYA çalısın!..
KORKMAYIN!...
Sakin KEMOTERAPİ filan yaptırmayın!...
ARAŞTIRIN önce!...
Biz bu siteyi bazı "sözde doktorların sayfasına gönderdik, facebook’ ta, 5 dakika bile geçmeden "yorumsuz" olarak sildiler!...
SİZ bu kitabın TÜRKÇEYE ÇEVRİLMESİ için DUA edin!...
ÇOK ÇOK ÖNEMLİ bir eser bu!..
Tekrar edelim:
Günümüzde İskorbüt den ölen var mi artık?...
YOK!...
Çaresi biliniyor...
Peki KANSER?...
SANAYİ haline gelmiş!...
Ancak, çaresi çoktan bulundu:
VİTAMİN B 17 eksikliği!...
Hepsi bu!...
Buğday çimi ekin... Buğday şırası için.
Kanseri engelleyen besinlerin başında atalarımızın Orta Asya`da içtikleri Buğday şırası geliyor. Klasik tedavi yöntemlerini reddeden tüm doktorların ortak iddiası, buğday çimi yenilmesi ve buğday şırası içilmesi. Pakistan`daki Hunzakut Prensliğinde kanserden ölüm yok. Ayrıca Hunzakutlular, acı badem ve kayısı çekirdeğini yiyorlar ve kansere yakalanmıyorlar.
Türkiye`de acı badem ve kayısı tüketilen bölgelerde kanser vakalarının azlığı dikkat çekiyor.
Ödemiş`le Salihli arasında, binbir efsaneye konu olmuş Bozdağ`ın eteklerinde cennet gölcük kıyısında kanseri yenen, bu zaferi kazandıktan sonra mücadelesi herkese örnek olsun diyerek bir de kitap yazan Doktor İlhami Güneral ile sohbetimiz sürüyor. Önemli olan bağışıklık sisteminin güçlendirilmesidir.
Bağışıklık sistemini güçlendirmek çok da zor bir şey değildir.
Buğday müthiş bir kanser ilacıdır. Buğday şırası kanseri önler ve bu önemli bir bitkisel tedavi aracıdır. Buğday çimi, bol klorofil maddesi dışında 100 kadar vitamin, mineral ve besin maddesi içerir. Taze olarak kullanılan Buğday çiminde, aynı ağırlıktaki portakaldan 60 kez daha fazla C vitamini ve aynı ağırlıktaki ıspanaktan 8 kat fazla demir bulunmaktadır.
Buğdayın bir başka özelliği ise kandaki toksinleri nötralize eden maddeler içermesidir.
Sıvı oksijenle dopdolu olan buğday çimi doğanın en güçlü anti kanseri olan `laetril` içermektedir.
Izgara etler ve füme besinlerin kanserojen maddeler taşıdığı kanıtlanmıştır. (Japon Bilim Adamı Nagivara)
Japon Bilim Adamı Nagivara, taze buğday çiminde bu maddeyi etkisiz hale
getiren enzimler ve amino asitler bulmuştur.
- Buğday çimini evde üretebilir miyiz?
- Evde de üretilebilir, küçük bir saksıda bile üretilebilir ve olduğu gibi yenebilir, evde üretemeyenlere tavsiyemiz ise buğday şırası üretmeleri...
- Buğday şırasını herkes üretebilir mi?
- Evet herkes üretebilir.
İsterseniz tarif edelim.
Bir bardak aşurelik buğday, önce tertemiz yıkanarak bir litrelik cam kavanoza konur. Üzerine 3 bardak su -klorlu olmamak şartıyla- ilave edilir.
Kavanozun ağzı bir tülbentle kapatılarak serin bir yerde 24 saat bekletilir.
Bu ilk su kullanılmaz, dökülür.
Kavanoza yeniden 3 bardak su ilave edilir.
24 saat bekletildikten sonra oluşan yarı gazozlu su içilmek üzere bir kaba aktarılır.
Böylece bir bardak aşurelik buğdaydan kış aylarında günde 5 kez, yazın
ise günde 3 kez şıra alınır. Buğday şırasının lezzeti bazılarına itici gelebilir. O takdirde her şıra bardağına bir C vitamini tableti eklenirse, nefis bir içecek ortaya çıkar.
- Az önce sözünü ettiğimiz `laetril` buğday çiminden başka nelerde bulunur? Çünkü anlaşılıyor ki, `laetril` kanserin tedavisinde en etkin maddelerden biri... Elmanın çekirdeğini de yiyin!
- Evet, Türkiye`de en kolay laetril`e ulaşabileceğimiz yer acı badem ve kayısı çekirdeğidir.
Ayrıca laetril elma çekirdeğinde de vardır. Elmanın çekirdeği yenilirse çok da iyi olur. Amerika`daki ilaç sanayinin maşaları bu `laetril` adlı ilacı yasaklatmayı başarmışlardır ama Meksika`da satılan `laetril` bu ülkeden alınıp kaçak olarak ABD`ye sokulmaktadır.
Laetril, vitamin ve minerallerle verildiğinde çok daha iyi sonuçlar alınmaktadır. `Kanserin Ölümü` adlı kitabında Manner, laetril ile yüzde 90 başarı kazandığını söylemişti.
- Acı badem ve kayısı çekirdeği de laetril içeriyor öyle mi?
- Evet öyle. Türkiye`de acı badem ve kayısı çekirdeğinin sıkça tüketildiği yerlerde resmi bir istatistik yok ama kanser vakalarının az olduğuna inanılıyor. Resmi istatistik yapılan bir ülke var...
Pakistan`a komşu küçük bir prenslik olan Hunzakut`ta şimdiye kadar hiç kanser olayına rastlanmadı.
Hanzakut`un özelliği temel besinleri kayısı ve kayısı çekirdeği...
- Dünyada bugün kullanılmakta olan kemoterapi ve radyoterapi bağışıklık
sistemini bozduğunu iddia ediyorsunuz alternatif tedavilerin bir sıralamasını yapsak en öne hangisini koyarsınız?
- Önceliği bağışıklık sistemini güçlendiren tedavilere veririm, daha sonra biyolojik tedaviler ve bitkisel tedaviler gelir.
Bağışıklık sistemi konusunda Alman Doktor Issel`in tüm beden tedavisi bugün bu ülkedeki 60/70 klinikte başarı ile uygulanmaktadır.
OKUDUYSAN BEĞEN BAŞKALARI DA OKUSUN DİYE PAYLAŞ like ifade simgesi

6 Nisan 2015 Pazartesi

Çinliler Neden Sıcak Su İçerler.....

Çinliler yanlarında sürekli bardak tipi termoslarda sıcak su, çay taşırlar. Kışın soğuk günlerde, hatta bunaltıcı yaz sıcaklarında bile hep sıcak su içerler. Çin restoranlarına gittiğinizde de masanıza ilk gelen bu hafif çayımsı sıcak su'dur.
Peki Çinliler neden sürekli sıcak su içer?
Vücudumuz için gerekli olan şeylerin %99'unu midemiz sayesinde alıyoruz. Yediklerimiz bizi fiziksel ve ruhsal olarak o kadar çok etkiliyor ki acı yememiz bizi daha agresif, tatlı yememiz ise bizi daha mutlu yapıyor. Hatta bu yüzden bilim adamları midemiz için 2.ci beynimiz diyorlar. Midemize en iyi gelen şey ise sıcak su.
Peki sıcak su bizim için neden iyi?
İşte binlerce yıldır bunun farkında olan Çinliler de her fırsatta sıcak su içiyor.
Midemiz vücudumuzun için bir nevi "fırın" işlevi görüyor. Midemiz yediklerimizi bakteri ve enzimlerle eritmek için ilk önce uygun ısıya getiriyor, yani tekrar ısıtıyor. Soğuk su içmek ise midemizin daha fazla enerji harcamasına neden oluyor. Ve yanında alınan diğer besinlerin sindirimini de zorlaştırıyor. Özellikle yağlar soğuk suda çok daha zor çözünüyor. Çinliler ise yemekten önce ve sonra sıcak su içerek midelerinin extra efor sarfetmesini engelliyor.
Çinliler soğuk içecekler içtiğiniz veya soğuk besinler yediğiniz zaman içsel organların daha fazla büzüldüğüne, mevcut problemleri daha da kötüleştirdiğine inanıyor. Yağlı bir tavayı soğuk suda yıkamaya çalışın. Yağlar donar ve yapışır. Ama aynı tavayı SICAK suda
yıkarsanız, yağı çözer ve uzaklaştırır. Bedenimiz yağları içerir.
Sıcak su sistemimizi temizler.
SICAK SUYUN Faydaları :
1 – Bedenin doğal serinletme sistemini çalıştırır. Bu kan dolaşımında artışa neden olur.
2 – ıç organları ve kaburga kafesinin etrafındaki kasları gevşetir,daha derin nefes almanızı sağlar.
3 - Mide asidi etkilerini rahatlatır ve asit reflu semptomlarını rahatlatır.
4 – Sulanmayı ve besinlerin emilimini artırarak sindirime yardımcı olur.
5 – Kabızlığı giderir.
6 – Kilo verme : yemeklerden yarım saat önce içilen sıcak su iştahı azaltır ve kilo vermeyi hızlandırır. Nefes tekniği ilebirleştirilirse, yağ yakmak için hiper – oksijenlenme sağlar.
7 – Soğuk algınlığı, gripin süresini kısaltır, zatürreyi önler.
NE KADAR ıÇMELı? NE KADAR SICAK OLMALI? NE KADAR SIK ıÇMELı
Günce 3 kez 1 fincan için, kahve sıcaklığında. Daha fazlası daha iyidir.
Denemeye ne dersiniz?
Sabah kalktığınızda siz de güne sıcak su içerek başlamayı deneyin ve vücudunuzun nasıl tepki verdiğini kendiniz deneyimleyin.
Eğer sıcak suyun tadı hoşunuza gitmiyorsa
İçine biraz zencefil, limon, portakal yada kivi dilimi katarak suyunuzu tadlandırabilirsiniz. Yada direkt Çin usülü yeşil çay içebilirsiniz. Afiyet olsun

28 Mart 2015 Cumartesi

Öfkelenince neden bağırırız?

Öfkelenince neden bağırırız?

Hintli bir ermiş öğrencileri ile gezinirken Ganj nehri kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine dönüp “insanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sormuş. Öğrencilerden biri “çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince ermiş “ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız?” diye tekrar sormuş.

Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: “İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.”

“Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile gerek kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.”

Daha sonra ermiş öğrencilerine bakarak şöyle devam etmiş: “Bu nedenle tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz.

12 Mart 2015 Perşembe

Bir bilseniz...


Bir bilseniz...

  • Sosis ve salam gibi işlenmiş et ürünlerinde sağlığımıza son derece zararlı maddeler olduğunu...
  • Hazır kremalar,salata sosları,ketçap gibi gıdaların içine şeker eklendiğini...
  • Margarin ve margarin eklenmiş yiyecekleri eskisine oranla daha çok tükettiğimizi...
  • Özellikle pastahanelerden aldığınız ürünlerde bol bol margarin kullanıldığını...
  • Çocuklarınızın içtiği,içinde meyvenin kendisinden eser olmayan,sadece aromasının bulunduğu gazozların,kolalı,gazlı içeceklerin bir şeker bombası olsuğunu ve zararlı maddeler içerdiğini...
  • Dondurmaların bile artık gerçek dondurma olmadığını.Piyasada satılan dondurmaların çocuğun içinde süt değil,süt tozu olduğunu.Hatta birçoğunda margarin olduğunu...
  • Çok faydalı diye düşündüğünüz doğal meyve suları,bal ve pekmezin de kısıtlamanız gereken şekerli gıdalar arasında olduğunu...
  • Günlük 20 gram tuz tüketerek dünya şampiyonluğuna oynadığımızı ve yediğimiz her şeyin içinde tuz miktarını sorgulamamız,daha da önemlisi sofralarımızdan tuzlukları kovmamız gerektiğini...(KAYA TUZU HARİÇ ÇÜNKİ İŞLENMEMİŞ TUZUN İÇİNDE 84 TANE EK MİNERAL TARZINDA ELEMENTLER VAR)
  • Maden sularının sağlığa son derece yararlı oldularını,asit içermediklerini ve özellikle büyüme çağındaki çocukların,maden suyunun içindeki demir,kalsiyum,çinko ve florür gibi minerallere yatişkinlerden daha fazla ihtiyaç olduğunu...

9 Mart 2015 Pazartesi

En favori TV kanalları...

                 Fazla söze gerek yok şifa kaynağı kanallar seyredenin kimyası düzelir :) Admin
                                                                   Lalegül TV
                                                                 
                                                               Semerkand TV

8 Mart 2015 Pazar

Karaciğeri 4 ayda temizle

Selam arkadaşlar karaciğerimiz vücudumuzda büyük rolller oynayıp yağlı ve vitamin ,minerallerin emilmesi sebebiyle bedendeki zarar verici maddeleri temizlemektedir.Alkol ve yağlı yiyecekler karaciğerin yağlanmasına,siroz ve hepatit hastalıkları tektikler.Karaciğeri korumanın yolu yediğimiz besinleri özenle seçmeliyiz.Doğru yiyecekler antioksidan etkileri ile karaciğeri temizler ve korur.

Dört ay boyunca her gün sabah kahvaltıdan sonra 1 yemek kaşığı sızma zeytin yağ içerisine 3 damla limon damlatılıp içilir . Bu sayede karaciğeriniz eski sağlığına kavuşacaktır.'

28 Şubat 2015 Cumartesi

Kur'an'da geçen zeytinyağı kanseri bir saatte yok ediyor


Kur'an'da geçen zeytinyağı kanseri bir saatte yok ediyor

Amerikalı bilim adamları, zeytinyağında bulunan oleokantal maddesinin kanserle mücadelede etkili olduğunu belirleyerek Kur'an'da da geçen zeytinyağının bir etkisini daha keşfettiler. Buna göre, zeytinyağı kanseri 1 saatten kısa sürede yok edebiliyor.





New York'ta Hunter Üniversitesi'nden bilim adamlarının fareler üzerinde yaptığı araştırma, zeytinyağına acımsı tat veren bu antioksidan maddenin kanser hücrelerinin içine girerek"hücrenin midesi" olarak nitelendirilen lizozomları, dolayısıyla kanseri 1 saatten kısa sürede yok edebileceğini gösterdi.
Maddenin prostat, meme ve pankreas kanserleri üzerinde etkili olduğunu belirten bilim adamları, kanserle mücadele için 90 kilo ağırlığındaki bir kişinin en az 2,25 litre zeytinyağı tüketmesi gerektiği örneğini verdi.
Oleokantalın her gün tüketildiğinde etkili olabileceğini ifade eden bilim adamlarından Paul Breslin, sonuçların kesinlik kazanması için hayvanlar ve insanlar üzerinde daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğuna da dikkati çekti.
Araştırmanın sonuçları, Fransız "Science et Avenir" dergisinde yayımlandı.
KUR'AN-I KERİM'DE VE HADİS-İ ŞERİFTE ZEYTİNYAĞI
Zeytin: Zeytin, Kur'ân'da altı defa geçmektedir: "İncire, zeytine, Sîna dağına ve şu emîn beldeye andolsun." (Tîn, 1-3), Zeytinin zikredildiği diğer âyetler: Nahl, 11; En'âm, 99, 141; Nûr, 35; Abese 29.
Zeytinyağı: Kur'ân'da iki defa geçmektedir "Sina Dağı'ndan çıkan bir nebat da yetiştirdik ki, o ağaç hem yağ, hem de yiyenlere bir katık çıkarır." (Mü'minûn, 20). Bir de Nûr Sûresi 35. âyette geçmektedir.
Peygamber Efendimiz'in (sallallahü aleyhi ve sellem) zeytinyağı ile alâkalı hadîsi: "Zeytinyağını yiyin ve onunla yağlanın. Çünkü o, bereketi bol ve mübarek bir ağacın meyvesinden çıkartılmaktadır." (Tirmizi, Etime 43; İbn Mace, Etime 34; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3, 497; Hâkim, Müstedrek, 2, 398) (D. Aydüz)

                                                Alıntı yeni akit


4 Şubat 2015 Çarşamba

TABİATTAKİ EN GÜÇLÜ ANTİBİYOTİĞİ EVDE NASIL YAPARIZ?

TABİATTAKİ EN GÜÇLÜ ANTİBİYOTİĞİ EVDE NASIL YAPARIZ?
...
Tabiatın bize sunmuş olduğu 2 güçlü antibiyotik varki bunların en başında ve ilk sırada yer alanı hiç şüphesizki propolis ve diğer sıradada ekinezya çiçeği gelir.
Bu iki mucize üründen faydalanmanın çeşitli yolları var lakin bu gün burada en etkili yöntemle nasıl faydalanabiliriz onu paylaşacağım sizlerle.
Gerekli malzemeler:
50 gram saf toz propolis
50 gram ekinezya
400 gram bitkisel saf alkol
500 gram saf organik içilebilir elma ya da Alıç sirkesi
2 litrelik koyu renkte bir cam kavanoz
Yapılışı:
Saf toz propolis ve iyice kıyılmış olan ekinezya çiçeği ve yaprağıyla birlikte kavanozumuzun içerisine koyulup üzerine 400 gram saf alkol veya 500 gram saf içilebilir elma ya da alıç sirkesi ilave edilip kavanozun ağzı sıkıca kapatılıp güneş görmeyen serin bir yere alınız yaklaşık olarak 30 gün bekletilir bekleme süresince 2 günde bir kavanoz çalkalanır.
Daha sonra ince temiz bir tülbent 3-4 kat katlandıktan sonra süzülüp tekrar koyu renk bir kavanoza alınır, şayet alkol kullanıldıysa kavanozun ağzına bir tülbent bağlanıp 5-6 saat bu şekilde kapağı kapatılmadan bekletilirki alkolü uçsun.
Daha sonra ürünümüz serin yerde muhafaza altına alınır.
Elde ettiğimiz bu güçlü tabii antibiyotik büyüklerde bir çay bardağı su yada süte 10-15 damla damlatılarak çocuklarda ise 5-8 damla tamlatılarak kullanılır.
Bu antibiyotik hem her türlü boğaz enfeksiyonlarında,kanda iltihabı temizlemede, uçuklarda, sivilcelerde v.s. sayamayacağım bir sürü yerde kullanılır.
Örnek veriyorum bademciğiniz şiştiğinde 18 yaş üzerindekilerde 15 sabah 15 akşam olmak üzere 30 damla aldıklarında aynı gün iltihabı temizleyecek kadar güçlüdür.
Ayrıca bu tentürü kışın düzenli kullanan kolay kolay grip olmaz olsada ayaktan hemen atlatır.
..

18 Ocak 2015 Pazar

Omega-3

                                                    Önsöz;

Selamün Aleyküm arkadaşlar hep bu omega 3 hakkında yazı yazıyorum ama sebebi "Beyin", İnsanoğlunun en önemli organı bana göre Beyin . İnsan Beyni'ni korursa her Organını hatta herşeyini korumuş olur. Beynin dışındaki DHA (Gri bölge) düzgün olursa Herşey düzgündür, Hayatınızdaki Herşeyde düzgün olur,para,okul,iş neyse vs...İnsanlara Faydalı olabilmek adına araştırmalarım sürüyor çok şey tecrübe ettim çok param gitti ama olsun,Ben ALLAH cc rızası için yaptım.İnsanoğluna faydalı olabilmek adına maddi yönden zayıf olduğumuzdan çok şey yapamıyoruz.
Bilip bilmedik bütün haklarınızı  helal edin,minumum paraya maksimum hizmet anlayışıyla devam ediyoruz durmak yok yola devam.Omega 3 olarak kutu kapsül şeklinde balık yağı hapları bir çoğu sıkıntılı yani beynimize faydası yok denilcek kadar az ama kalp damar sistemine faydası var gibi bu noktada en iyi hizmet veren firma Forever 'dı artık bana göre Türkiye'de Forever living bitti gibi birşey üçkağıt karıştı o işe hologramsız ABD'den ürün gönderilmediği sürece o ürünlerden hayır beklemeyin açık ve net geçelim konuya.

                                     Keten Toğumu yağı


Keten Toğumu 30 ile 100 cm boyunda olan,aynı kökü bir yıl süren bir bitki türüdür.Şimdi bu bitkinin bütün faydalarını saymaya gerek görmedim ama özetle içinde B12 vitamini dahi var olduğunu biliyorum zayıflatma özelliği ve dikkat ve konsantrasyonu toparladığını unutkanlığa iyi geldiğini biliyorum fakat kardeşlerimizden şöyle bir şikayet geldi sürekli yenemiyor yani hepsi dişlerle öğütülmüyor bende bunun için Süper bir çözüm buldum tunç kahve öğütme makinasında bu işlem oluyor.Şunu söylemeden edemicem içindeki Ala'yı DHA'ya çevirdiği için karaciğeri zorladığını biliyorum az kullanılması doğru olanıdır...


                                               Somon balığı(ithal)

Somon balığı Bütün dünya sularını dolaştığı için tatlı suyada göçüyordu galiba,bu sebeble çok ağır metali vücudunda bulundurabiliyor,onun için biz aldığımızda acayip rahatsız etmişti benim önerim maydanoz ve elma tüketin içindeki omega3'e gelirsek dehşet derecede yağlı bir balıktır somon,alabilceğiniz en iyi omega-3 somonda vardır.
Somonun yan etkisi:ağırmetal zehirlenmesi Önlemi:maydonoz ve elma
Bunundışında gerçekten omega-3 deposu...
Kısaca şöyle diyebiliriz,ben somon yediğimde algım çok değişiyor.

BİBERİYE (ROSEMARY) MUCİZESİ (OKUYUN MUTLAKA)

BİBERİYE (ROSEMARY) MUCİZESİ (OKUYUN MUTLAKA) 1. Eşimle evlenmeden, başlayan migren ağrıları için şikâyetçi idi ve cebinde sürekli ağ...